10 Temmuz 2010 Cumartesi

Dekatlon Buzz Çalışanlarıyla Söyleştik!


8 Temmuz Perşembe günü Nişantaşı'nda bir toplantı sonrası, ne zamandır uğramak istediğim Sosyal Medya Ajansı Dekatlon Buzz'a gitmek için, kurucularından Nurettin Özdoğan'ı aradım. Kısa sürede bir set up yaptık ve 1 saat içinde, kendimi, Rumeli Caddesi üzerindeki Remzi Kitapevi'nin karşısında bulunan iş hanının en üst katındaki Dekatlon Buzz ofisinde buldum.

Ofisin kapısından içeri girer girmez, Dekatlon koşucularının duvardaki dev fotoğrafları beni karşıladı. Sonra da kendileri ve enerji dolu gülümsemeleri:) Sosyal medya ajansının ortaklarından Samet Ensar Sarı ve Nurettin Özdoğan, gelmemi fırsat bilerek, tüm ekiple kısa bir söyleşi toplantısı organize etmişlerdi bile. Bu kadar kısa sürede organize olabilen bir ajansa profesyonel iş hayatımda, gerçekten az rastlamışımdır. Zaman zaman farklı sektör profesyonelleriyle tanışma toplantıları yaptıklarını belirttiler. Bugün benim günümdü, ne güzel!

Nurettin, beni tüm ekibe tanıtırken, ilk kez ne zaman tanıştığımızı anlattı. Teknoloji Holding-Embrio'da çalıştığım dönemde, İTÜ tarafından düzenlenen ilk ETohum yarışmasında 1.liği, internet üzerindeki başarılı iş fikriyle Nurettin Özdoğan kazanmıştı ve biz de Embrio olarak etkinlik sponsoruyduk. O zamanlarda tanıştığım bu genç ve başarılı üniversite öğrencisi, geçtiğimiz 3 yıl içerisinde başarılı 2 internet girişiminde bulunmuş, sayısız kuruluştan 'Genç ve Başarılı İşadamı' ödülleri almıştı. Tanıştığımız ilk günden itibaren, sosyal medya sayesinde birbirimizi sürekli takip ettik, yazdıklarımızı okuduk, yorumladık ve paylaştık. Bu pırıl pırıl genç adam, paylaşmayı ve sosyal medyayı o kadar iyi analiz etti ki, sektördeki boşluğu ve networkünü kullanarak, geçen sene sonunda 4 arkadaşıyla birlikte, Türkiye'nin en hızlı büyüyen şirketini, Dekatlon Buzz'ı kurdu. Nurettin, tanışma hikayemizi, bizi dinleyen 15 iş arkadaşına anlatırken, onunla ve son girişimiyle bir kez daha gurur duydum.

Yeni bir iş kurarken, kendi gibi düşünen-Likeminded- insanları bulmak kolay değildir. Ancak, Dekatlon, hem Türkiye'nin büyük markalarını portföyüne katmış, hem de yeni kurduğu enerjik ekibiyle yola çıkmış bile. Ekip o kadar aktif ki, yaptıkları işe hakkını verdikleri kesin. Gördüğüm kadarıyla, sadece koşmuyorlar, sanırım, uçuyorlar:)

Yaş ortalaması 25'in altındaki yaklaşık 15 genci esnetmeden 30 dk. anlamlı ve eğlenceli şeyler anlatmak kolay değil gerçekten. Üniversitelerde yaptığım sunumlardan alışkınım, ama, biraz hazırlıksız mı yakalandım diye düşünürken, her şey doğaçlama gelişti. Kariyerimdeki dönüm noktaları, iş hayatımda sürekli rastladığım ekonomik krizler ve fırsat olarak yansımaları, internet sektörüne geçişim, cebimdeki deneyimlerimi sektöre farklı bir gözle yansıtmam, eticaret, sosyal medya, geleneksel ajansların sosyal medyaya bakışı, markalar, vs.. derken, muhabbet 1 saati buldu. İçlerinde not alan arkadaşlar olması beni çok mutlu etti.

Özellikle, içerik üretmek, yeni medya stratejileri, günümüzde blogger kavramı, Promoqube sosyal medya ajansında çalışan Pucca'nın başarısı üzerine konuştuğumuz bölümler ilgi çekiciydi. Bu ekip içinden çıkacak bir dizüstü edebiyat örneğini yakın dönemde bekliyorum:) Hatta, markaların, sosyal medyadaki bloggerları izleyerek, stratejilerine uygun kişilere sponsor olarak, onları yazmaya teşvik edip, kitaplarını basmaları gerektiğini düşünüyorum. Henüz PR şirketleri bu yönde bir girişimde bulunmuyorlar maalesef. Bence çok şey kaçırıyorlar!

Her biri farklı disiplinlerde eğitim almış-içlerinde kimya mühendisliği mezunu olanlar da var:)-, klasik bir firmada çalışmak yerine, yeni kurulan bir sosyal medya ajansında çalışmayı,üretmeyi, öğrenmeyi, keşfetmeyi ve paylaşmayı seçmiş vizyoner Dekatlon Buzz ekibi, müthiş projeler gerçekleştirdiler. Kısa zamanda, yeni ve etkili eticaret-sosyal medya projelerine de imza atacaklar. Hatta, Türkiye pazarında uyguladıkları ve başarılı olan işlerin bir bölümü, farklı ülkelerde uygulanmaya başlayacak. Benden söylemesi!

Dekatlon ekibiyle sohbet gerçekten çok keyifliydi, zamanın nasıl geçtiğini anlamadık! En kısa zamanda tekrar görüşmek üzere sözleştik. Tüm ekip, gece gündüz, işlerini büyütmek ve geliştirmek, çalıştıkları büyük markalara katmadeğer sağlayabilmek için çok ama efektif şekilde çalışıyorlar.

Nasıl mı?

Sevdiğiniz işi yaptığınız zaman, işe gitmek zorunda kalmıyorsunuz ki:)

4 yorum:

  1. Ben de bir vesile ile bu harika ekibin harika üç üyesi ile tanışma fırsatını buldum. Bu kadar ışıl ışıl, cesaretli, akıllı oldukları kadar dengeli ve mütevazi kalabilen genç iş adamlarına rastlamak her zaman mümkün olmuyor. Yolları açık olsun demeye bile gerek görmüyorum çünkü biliyorum ki zaten onlar kendi yollarını o harika enerjileri ile kendileri yaratarak yürüyüp gidiyorlar...Bize umut dolu, keyif dolu iyi seyirler.

    YanıtlaSil
  2. Anıl Hanım merhaba.

    1- "Türkiye'nin en hızlı büyüyen şirketi" ünvanını neye dayanarak söylediler ve siz yazdınız.

    2- Nurettin Özdoğan'ın sayısız kuruluştan 'Genç ve Başarılı İşadamı' ödülü aldığını yazmışsınız, Nurettin Bey 2 tane ödülünü söyleyebilir mi?

    3- Nurettin Özdoğan'ın 2 başarılı internet girişimi demişsiniz. 1.si kariyergenc ve herkes Nurettin Özdoğan'ın KariyerGENC den kovulduğunu çok iyi biliyor. Bu bilgiyi KariyerGENC deki ortakları Hasan, Sinan ve yatırımcıları Sina Afra, Tolga Tatari ve Ahmet Sarı'dan teyit edebilirsiniz. Bu kovulmayı başarı sayıyor olabilir diyelim peki 2. girişimi nedir? 1 senedir rezerfon.com'dan bahsediyor az kaldı açıldı açılacak diyordu fakat sonra olmadı deyip üstünü örtüverdi.

    Sizin ne kadar iyi niyetli biri olduğunuzu yazılarınızdan ve samimiyetinizden anlıyorum. Bu genç uyanık arkadaşlar hiçbir gerçekliğe dayanmayan bu yalan yanlış bilgilerle sizin kendi blogunuzda "yalan bilgilerle dolu" bir haber yapmanıza neden olmuşlar. Yani sizi kullanmışlar.

    Lütfen araştırmadan yazmayın. Okuyucularınıza bu sorumluluğu borçlusunuz.

    Saygılarımla
    Serhan Sevim

    YanıtlaSil
  3. ohh ohh valla muhabbetiniz bol olsun ..

    eski e-aris.com müdürü yeni .... müdürü ( yakın bir zamanda )
    arda arınık

    selamlar :=)

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Serhan ve tüm okuyucularım,
    İnternet özgür bir platform, o yüzden, blogumdaki yorumlarımı açık birakıyorum ve bırakmaya devam edeceğim. Postta yazılanların hiçbirini bana kimse anlatmadı, kendim yazdım:) Eğer hatalı bir bilgi varsa, tabi ki düzeltirim. Hatta bu yazıyı yazacağımı kimse bilmiyordu, güzel bir gün geçirdim, takipçilerimle paylaşmak istedim.
    Genç girişimcilerin kariyerlerinde farklı işlere yönelmesi, farklı projelerin içinde yer alması çok doğal. Bu yolda karşılaşılan her deneyim, güçlük, zorluk, fırsat aslında bir armağan. Uzun zamandır Dekatlon'u takip ediyorum ve ekibin bunu başarmış olduğunu görüyorum. Bir çok büyük ajans, Unilever, Esse veya Eczacıbaşı gibi şirketlerle çalışmaya can atarken, bunu başarabilen henüz 1 yaşını doldurmamış bir sosyal medya ajansı takdiri çoktan haketmişti, ben sadece kelimelere döktüm. Bu arada, Nurettin'in 1. olduğu Etohum projesi, benim de çalıştığım şirketin arasında olduğu sponsorlar tarafından maalesef uygulanmadı. Sonrasında başkaları tarafından hayata gecen, her yoreye ait ozel urunlerin alınabilecegi, Türkiye haritası üzerinden tasarlanan bir eticaret is modeliydi. Bazen, bizim fikirlerimiz, calismalarimiz maalesef yeterli olmuyor. Pazar, yatırımcı ve zamanlamanın da uygun olması gerekiyor. Dekatlon'un en hızlı büyüyen şirket olarak, sosyal medya ve dijital ajanslar arasındaki büyümesini kastetmiştim. Bu arada, üniversitelerden bir çok ödül aldığını biliyorum, bir çok üniversiteye girşimciliği anlatmak için pek çok kez davet edildiğini ve gençler arasında sürekli takip edildiğini de. Pek cok internet girisimcisi, bir projeyi belli bir olgunluga ulastirdiktan sonra, yenilerine yelken acmak ister. Ofise gittiğimde, Dekatlon'u uzun süredir takip ettiğini söyleyip, sadece bu gençlerle tanışmak için gelen bir PR şirketi sahibiyle de konuşma fırsatı buldum. Ben, kendilerini uzun zamandır, çalıştıkları markalar aracılığıyla ve basından takip ettiğim için, gördüğümü yazdım, anlatılanları değil. Bu arada, kapım tüm gençlere ve başarı hikayelerine açık. Ne zaman isterseniz, sizinle de gorusup tanışmak, projeleriniz dahilinde sohbet etmek, kariyer planlamanıza destek olmak isterim. Kariyergenc projesi guzel bir projeydi, iyi bir cikis yakalamisti, bunda Nurettin'in katkısı yadsınamaz ama her iş bir takım işidir sonunda. Kişiye özel maledilmemesi gerekir. Son olarak, insan hayatı iniş çıkışlarla dolu. Çok iyi bir eğitim almış ve aynı bankada yaklaşık 10 senedir çalışan bir arkadaşım, yakın dönemde, sorgusuz sualsiz işten çıkarıldı. Ama, bunu fırsata dönüştürerek kendi işini yapmaya başladı bile. Bardağın dolu tarafını görebilmemiz dileğiyle:) Herkese iyi pazarlar..

    YanıtlaSil